RSS

Kapadokya Günlükleri: Göreme

16 Ara

Sanırım son noktayı koyma vakti yaklaşıyor. 4,5 yıllık zaman zarfında çantam sırtımda ülkemin büyük bir kısmını arşınladım durdum. Artık biraz da dinlenme zamanı. Bundan sonra zorunluluktan değil isteyerek gezmelerime devam edeceğim. Gerçi bu zorunluluklar neticesinde ummadık yerleri de görme fırsatım oldu. Şimdi söyleyin bana ne zaman Ağrı’ya gidecek ne zaman Doğubeyazıt’ı görebilecektim ya da ne zaman Zeugma kazılarını tam yerinde izleyebilecektim. Uzun lafın kısası elimde fotoğraf makinem cebimde bitmek tükenmek bilmeyen umutlarımla ben bu zaman zarfını dolu dolu geçirdim. Artık son günler. Ve bu son günleri Kapadokya’da noktalamayı planlıyorum. Ürgüp demiştik daha önce, şimdi ikinci durağımıza geçelim yani Göreme’ye.
Göreme denilince akla ilk gelen haliyle açık hava müzesi oluyor. İrili ufaklı kliseleri gezmek sağlam kondisyon gerektiriyor. Gerçi bunu civardaki El Nazar ve özellikle Saklı Kliseyi de hesaba katarak söylüyorum. Saklı Kilise adı üzerinde saklı. Bulmak için dağ bayır yürümek daha doğrusu tırmanmak gerekiyor. Açık hava müzesinden Göreme kasabasına doğru ilerlerken bir kaç küçük at çiftliği karşınıza çıkıyor. Peri bacaları arka fonda, atlar önde güzel kareler çekmek mümkün. Ne de olsa burası Güzel Atlar Diyarı.
Göreme merkeze ulaşıldığında ise küçük ama sevimli bir masal diyarı beliriveriyor. Hemen hemen tüm evler, işyerleri peri bacalarına oyulmuş. Rahatlıkla tüm ihtiyaçlarınızı karşılayabileceğiniz çarşı yolun iki tarafında uzanıyor. Mağara Otel deneyimini yaşamak için burası ideal. Sabahları kah horoz sesleri ile kah balon gürültüsü ile uyanı veriyorsunuz. Ancak en güzeli gün batımı hele bir de tepede ayaklarınızı aşağıya sallanırarak o eşsiz manzarayı izliyorsanız değmeyin keyfinize
Evet ben susayım. Zaten yorgunluktan yazdıklarıma pek de fazla özen gösteremiyorum. Bir de zihin yorgunluğu yok mu off off. En kötüsü bu . Sorular, sorular, sorular… Başladığımı bitirmek… Sadece bunu istiyorum. Ama yine de yeniden o eski düşleri düşünebilmek güzel. Bu sefer olur mu sence? Umarım olur.

Bu son gezi yazım değil panik yapmayalım lütfen. Angelic yolculuk etmeden duramaz ki. Bazen kızsa da onun ruhu gezgin gönlü uçarıdır. Görüşmek üzere
 

2 responses to “Kapadokya Günlükleri: Göreme

  1. Adını Sen Koy

    Aralık 16, 2010 at 9:11 pm

    Görmek istediğim yerlerden biri Kapadokya. Gerçi Ülkemin dört bi yanı gezip görülmeye değer ya. Kapadokya'nın yeri ayrı bende. Bi türlü kısmet olmamıştır gitmem, gitsemde yolundan dönmüşümdür. 😦 Zaten bi Kapadokya bi de dibimdeki Cennet-Cehennem 🙂 Mutlaka görülecek listemdeler.
    Diğer gezi yazılarınada fırsat buldukça göz atacağım. Kalemin çok güzel:)

     
  2. angelic

    Aralık 17, 2010 at 8:37 pm

    Çok teşekkür ederim. Umarım en kısa zamanda yolun Kapadokya'ya düşer. Cennet ve Cehennem bu kadar yakındayken kaçırma derim. Ben çok beğenmiştim. Fotoğraf çekememiştim, makinem bozulmuştu. Çok yazık oldu. Halen üzülürüm 😦

     

Yorum bırakın