RSS

Kategori arşivi: dennis stock

We are stardust, We are golden, We are billion year old carbon…


Geçenlerde aklıma cep telefonumun masa üstü fotoğrafını değiştirmek geldi.  Aslında böyle bir alışkanlığım yoktur. Aylardır Howl’un Yürüyen Şatosu ile mutlu mesut bir ilişkimiz vardı ama nedense görüntü o gün gözüme battı . Haliyle fotoğraf arşivini bir karıştırayım dedim ve çok uzun zaman önce kaydetmiş olduğum siyah beyaz bir Audrey Hepburn fotoğrafı gözüme takıldı. Dennis Stock tarafından 1950’li yıllarda çekilmiş, çok sade, çok masum ancak çok çarpıcı bir fotoğraf. Her ne kadar bu karenin ortaya çıkmasında Audrey Hepburn’un duru güzelliği önemli bir paya sahip olsa da deklanşöre basan üstadın yeteneğini de unutmamak lazım. Günümüzde her türlü teknolojik imkana rağmen böyle karelere nadiren rastlıyoruz. Bu fotoğraf  aklıma artık çöplüğe dönüşmüş vaziyette olan karman çorman arşivimdeki diğer Dennis Stock fotoğraflarını geldi. Vakti zamanında kaydedilmiş, sonrasında da hepsi unutulmuş…Hepsini bir araya getirdiğimde Dennis Stock  ilgili bir şeyler karalama, fotoğraflarından bir kaçını paylaşma isteği duydum.
Dennis Stock profesyonel fotoğrafçılık kariyerine 1940’lı yıllarda başlamış. Önce Amerikan Ordu’sunda çalışmış, daha sonra ise ünlü Magnum ajansına transfer olmuş. Magnum ajansında 1951-1954 yılları arasında tam zamanlı olarak çalışmış ve bu zaman zarfında hem kendisinin geniş kitleler tarafından tanınmasını sağlayacak hem de James Dean’in hafızalarımızda sonsuza kadar bir efsane kalmasına neden olacak enfes anları fotoğraflamış. Onun objektifine sadece James Dean poz vermemiş. Audrey Hepburn, Grace Kelly, Marilyn Monroe bu isimlerden sadece bir kaçı. Haliyle  bir süre sonra ünlülerin fotoğrafçısı olarak anılmaya başlamış. Ama ilerleyen yıllarda bu tanımlama onu sıkmış olmalı ki sıradan insanların aslında sıradışı hayatlarına çevirmiş kamerasını ancak Maymunlar Cehennemi gibi kült bir filmin setine uğramadan da edememiş. Sonrasında dünyanın farklı yerlerinde anı yakalama macerasına devam etmiş durmuş.
Şubat 2010 yılında aramızdan ayrıldığında ise 81 yaşındaydı.  Dünü, bugünü ve geleceği anlatan fotoğragfları bizlere armağan bırakarak göçüp gitti bu diyardan. Bu yazımda Dennis Stock’un 1950-1970’li yılları arasındaki çalışmalarına yer verdim. Her ne kadar cep telefonumun duvar kağıdını şu an Audrey Hepburn süslüyor olsa da ben kendilerinin en çok Venice Beach adlı fotoğrafını beğenirim. Takvim yaprakları 1968 senesini gösterirken Venice Beach Rock Festivali bu karede ölümsüzleşmiştir.  Bu fotoğrafa ne zaman baksam ordaymışım hissine kapılır, ideallerimle dans ettiğimi görür, Joni Mitchell ve Neil Young’un usulca “We are stardust, we are golden, we are billion year old carbon and we got to get ourselves back to the garden” dizelerini fısıldadığını duyarım.
Venice Beach
Gelelim sona. Yılın son gününe bir adım kala şimdiden herkesin yeni yılını kutluyorum. Yeni yıl için bir çok plan, bir çok istek, bir çok umut var. Umarım bunları buradan düzenli aralıklarla sizlere paylaşabilirim ve 2011 bunların gerçekleşmesine izin verir. Nedendir bilinmez ben kendilerinden bayağı bir umutluyum ama üzülerek söylüyorum ki altıncı hissim bazı zamanlarda hoşçakal bile demeden beni yarı yolda bırakır. Umarım bu sene bu terbiyesizliği yapmaz. Neyse uzun lafın kısası 2010’da sürçü lisan ettiysem af ola. Sağlıcakla ve mutlulukla kalın ve ayrıca Valar’ın lutfu üzerinizde, Earendil’in ışığı hep yanınızda olsun.

P.S: “We are stardust, we are golden, we are billion year old carbon and we got to get ourselves back to the garden” Joni Mitchell’in Woodstock parçasının nakarat kısmını oluşturur, Woodstock için yazılmış ve söylenmiştir. Sene de haliyle 1969’dur. Yani şarkımız Venice Beach Festivalinden gençtir. Ama o fotoğrafa bakınca angelic’in aklına nedense sadece bu parça gelir.

(kaynakça: http://www.magnumphotos.com/)