RSS

Kategori arşivi: gündelik mevzular

Mad World…


Ne yazmaya geldim ne yazıyorum değil mi . O haberler maalesef doğru. Geç kalmış takdirler karşılığında mutlu olmam gerekse de sebepli bir üzüntü yumağının içerisindeyim. Bu noktadan sonra ne için kim için ? Aslında anlamam gerekirdi. Dünden beri dilime sakız olan şu şarkıdan

all around me are familiar faces,
worn out places, worn out faces,
bright and early for their daily races
going nowhere, going nowhere,

and their tears are filling up their glasses,
no expression, no expression,
hide my head, i want to drown my sorrow,
no tomorrow, no tomorrow,

and i find it kind of funny,
i find it kind of sad,
the dreams in which i’m dying
are the best i’ve ever had.

i find it hard to tell you,
cause i find it hard to take,
when people run in circles,
it’s a very, verymad world mad world mad world mad world

children waiting for the day they feel good,
happy birthday, happy birthday,
made to feel the way that every child should
sit and listen, sit and listen.
went to school and i was very nervous,
no one knew me, no one knew me,
hello teacher, tell me what’s my lesson,look right through me,
look right through me

 

Yeni Başlangıçlar


“Başlatma lafı kimseye mal edilmeyecek kadar büyük bir iddia ve her kahraman büyük eylemlerde sadece küçük bir rol oynar” Bilge Gandalf ne kadar da güzel özetlemişti “başlama” eyleminin zorluluğunu. Ama zorluklarına karşı yeni başlangıçlara da atılmak lazım. Yoksa hayat avuçlarımızdan uçup gidecek. Son bir kaç aydır miskin halimin baş sorumlusu da bu zorluluğu göze alamamak. Başlamamak yani bir şeylerin kendiliğinden tam da benim de istediğim gibi olmasını beklemek olmayacak duaya amin demekten farksız. Bunu bir kez daha anladım. Daha fazla zaman kaybetmemek için başlangıçlar yapmaya karar verdim. Haklısın, bunları 3337. kez söylüyor olabilirim. Ama bu sefer farklı olacağını umuyorum. Kendi işimi kendim halletmek, arkadan gelen seslere bir süreliğine kulak tıkamak… Yapmam gereken daha doğrusu ihtiyacım olan bu. Herkesi aynı anda mutlu edecek, hem kendi bildiğimi okuyacak hem de çevremdekilerin dediklerini yapacak kadar mükemmel değilim. Bunun için de artık uğraşmayacağım. Ben böyleyim işte kabul etseniz de etmeseniz de. O zaman yeni başlangıçların şerefine kocaman bir merhaba.
P.S: Fotoğraf, yeni başlangışları anlatan Elizabethtown filmindendir. Söylememe gerek yok galiba filmin en sevdiğim karelerinden biridir.
 

there and back again


Uzun bir aradan sonra tekrardan merhaba. Aslında bu uzun arada hayali dostlar mekanının kaderinin diğer bloglarım gibi olacağı ilişkin şüphe etmedim desem yalan söylemiş olurum. Ama olmadı. Dostlarıma vefakarsızlık yapamam (Şu an sadece 2 adet izleyicim olsa da zaman içerisinde çığ gibi büyüyeceğimize inanıyorum. Büyümesek de biz bize yetersiz değil mi 🙂 ) Bu zaman zarfında neler yaptığımı soracak olursanız yüksek lisans tezimi teslim ettim (juriyi bekler oldum), hasta oldum (Evet boş zamanlarımı hastalanarak değerlendiriyorum 😦 Bir grip salgınını da iş başında atlattım. Çalışma azmime ben de hayran kaldım doğrusu), evde kapsamlı bir temizlik faaliyetlerine giriştim (yığınla kağıt temizledim, makaleleri ve kitapları teker teker yazarak fişledim, başka türlü olmuyor. Zor oldu ama isteyince yapılıyormuş). İşte böyle. Umarım bunlar geçerli mazaretler sayılabilir sevgili dostlar.