RSS

Kategori arşivi: sydney pollack

Out Of Africa: Benim Afrikam


İyisiyle kötüsüyle, vuvuzellası ve kahin ahtopot Paul’u ile bir dünya kupasının sonuna geldik. Perdeyi bu sefer İspanyollar kapattı. Bakalım bir dahakine kapanışı biz yapabilecek miyiz? İzleyelim ve görelim hocam. Bu dünya kupasını gerek maçların sıkıcılığı gerekse de Ömer Üründül’e katlanamam nedeniyle pek takip etmedim. Japonya 2002 gibi daha renkli bir dünya kupası bekliyordum. Sonuç biraz hüsran oldu. Neyse ki Güney Afrika ve Afrika ile ilgili yapılan yayınlar biraz neşemi getirdi.

Afrika, kıtaların en yaşlısı aynı zamanda dünyanın en yoksul insanlarının yaşadığı coğrafya. İsmini duyduğumuzda sefalet, hastalık, bitmek bilmeyen iç savaşlar gözümüzde canlansa da Afrika doğanın bize en güzel armağanlarından birisi. Sihirli kutu vasıtasıyla bu güzelliklerden kilometrelerce uzaklarda olan bizler bile haberdar olduk. Çoğumuz aklımızın bir köşesine oralara gitmeyi yazdık. O kişilerden biri de tahmin ettiğiniz üzere benim. Bir yere takılıp kalmayı sevmeyen ruhum Afrika’nın derinliklerine doğru süzüleceği günü heyecanla bekliyor. Bu düşünce ilk kez, bir belgeselde pelikanların Afrika’da toplandıkları o enfes yeri gördükten sonra belirdi. Sonrasında Kilimanjaro’nun Karları, Afrika’da Hiçbir Yerde…

Ve bir film kalmıştı: Out Of Africa. Çeşitli kereler izlenmek istenmiş, iş, güç, okul gibi gündelik koşuşturmalar nedeniyle mümkün olmamıştı. Filmin 2,5 saate yakın olması nedeniyle TRT dışında başka kanallarda yayınlanma imkânı pek de olmamıştı. Ama dünya kupasının Güney Afrika’da yapılmasından mı nedir, bu filmin DVD’si yeniden rafları süsler oldu. Fiyatı da oldukça uygun olunca benim için almak farz oldu.

2008’de hayata gözlerini yuman Sydney Pollack’ın, 1985 yapımı, 7 oscarlı bu filmi daha ilk sahnesinden size neler vaat ettiğini belli ediyor. Sanki film ile birlikte Afrika’yı siz de yaşıyorsunuz. Görüntü yönetmenliği olağanüstü. O internette sıkılıkça karşılaştığımız güzelim Afrika fotoğraflarının, videolarının önemli bir kısmının bu filmden çıkma olduğunu görmek insanı ister istemez şaşırtıyor. Bu nedenle filmi dondurup o kareleri tekrar tekrar izlemek kaçınılmaz oluyor. Böylelikle 2,5 saatlik film oluyor 5 saat. Ancak bu film ile zamanın göreceli bir kavram olduğunu bir kez daha idrak ettim. 5 saat geçse de daha yeni başlamış gibiydi. Bu histe senaryonun sağlamlığı da etkili oluyor. Uyarlanan eserler dikkate alındığında daha ağır, daha çok detayın yer aldığı bir senaryo beklenebilir. Ancak senaryo oldukça sade. Her şey kararında. Bir de buna yapmacılıktan uzak oyunculukları ekleyin. Tam bir sinema keyfi. Meryl Streep, neden yaşayan bir efsane sorusuna güzel bir cevap teşkil ediyor bu film. Diğer oyunculuklar da takdire şayan. Özellikle evin kahyasını oynayan Kenyalı oyuncu. Spoiler olacak ama evin hanımıyla veda sahnesi çok dokunaklı.

Fark ettim de,filmin konusunu anlatmayı atlamışım. Film belirttiğim üzere bir roman uyarlaması aslında romanların uyarlaması demek daha doğru olur. Filmin ana karakteri Karen Blixen’in farklı adlarla yayınlamış olduğu bazı romanlarının bir karşımı. Ağırlık noktası ise Karen Blixen’in Kenya’daki yaşantısına ışık tutan Out Of Africa adlı otobiyografik romanı. Karen Blixen, yaptığı bir mantık evliliği sonrasında kendisini Kenya’da bir çiftliğin ortasında bulur. Çiftlik Karen’in eşine ait olsa da, zatı muhterem hem Karen’a ve hem de çiftliğe karşı kayıtsızdır. Haberli, habersiz ortadan kaybolmaktadır. Karen ilk başlarda bu duruma çok üzülse de Afrika’nın kulağına çaldığı o sese kulak vermeye başladıktan sonra yaşamını sürdürdüğü coğrafyanın aslında ne kadar değerli olduğunu görür, kendini yeniden tanımaya başlar, hayata sıkı sıkı tutulur. Afrika’dan çok şey öğrenir ama aynı zamanda ona da çok şey öğretir. Zamanla romanlara dönüşecek ilk hikâyeler ortaya çıkmaya başlar gönülsüzce… Sonrasında ise aşkın da eskisiyle bu hikayeler çoğalır, büyür. Ölüm bazı şeyleri sonlandırsa da hikâyeler de hayat bulmaya başlar.

Out of Africa,başta Oscar olmak üzere aldığı ödülleri hak etmiş bir film. Dediğim üzere süresi ilk başta insanın gözünü korkutabilir ama inanın başladınız mı nasıl bittiğini anlayamadınız filmlerden. Dünya kupasının kapanışını İspanya yapmış olsa de Out of Africa ile yapılan bir kapanış tam da bana göre değil mi ne dersiniz?