RSS

Kategori arşivi: totoro

Komşum Totoro Neredesin?


Hayao Miyazaki, bana göre düşlerin efendisi, hayallere hayat veren usta. Belki bazılarına göre eserlerinin kusurları olabilir ama benim kendisine duyduğum saygı sanırım gözlerimi kör etti. Fanatikliğim nedeniyle üstad Miyazaki’nin eserlerinin kusursuz olduğunu düşünüyorum.
Çoğu Miyazaki sever gibi serüvenim Heidi ile başladı sonra Gökteki Kale, Totoro… Ama nedendir bilinmez üstadın eserleri arasında Totoro ve Howl’un Yürüyen Şatosu’na karşı ayrı bir düşkünlüğüm var. Son günlerde yurdumun en soğuk iline yolu düşen ben, kaldığım kuş uçmaz kervan geçmez yüksek rakımlı yeşili bol yerde Totoro’nun yolunu gözler oldum.
Geçen yıl sorunlu günlerimin derde deva iksirlerinden biri de şüphesiz Hayao Miyazaki’nin animeleriydi. Bu biraz da televizyonun sayesinde oldu. Çünkü TRT Çocuk, açılış şerefine 2009 senesinde bizi Hayao Miyazaki’nin animelerine doyurdu desek yalan olmayacak ancak sonu çabuk geldi. Ama imdadıma doğum günüm arifesinde bin bir güçlükle alabildiğim DVD’ler yetişti. Her ne kadar Howl’un Yürüyen Şatosu’na sahip olmasam da eve Totoro ile dönmenin mutluluğu paha biçilemezdi.
Gelelim Sevgili Komşum Totoro’ya . Komşum Totoro (Orijinal adı Tonari no Totoro), Hayao Miyazaki’nin 1988 yapımı bir animesi olup, annelerinin rahatsızlığı nedeniyle babaları ile birlikte Japonya’nın kırsal kesminde yeni bir yaşantıya başlayan iki sevimli kız kardeşin bu yeni yaşantılarındaki ilk adımlarının öyküsünü anlatıyor. Millattan önceki yazılarımdan birinde başlangıçların ne kadar da zor olduğundan bahsetmiştim. Başlangıçlar bu iki kız kardeş için de zor. Ama orman bu zorlukları biraz da olsun çekilebilir kılan sihirli yaratıklar sunuyor tüm cömertliği ile. Ve karşınızda Totoro. Totoro’nun tozdan ibaret olduğu varsayılsa da o mucizeler yaratmaktan öte durmuyor. Kah uçuyor kah tohumları bir günde kocaman ağaçlara döndürüyor. Belki de en büyük mucizeyi gerçekleştiriyor: Umut etmeyi ve sevginin aslında tüm zorlukları aşmada en büyük silah olduğunu öğretiyor bu iki sevimli kıza.
Hayao Miyazaki, tadı damakta kalan bir hikâye paylaşıyor bizlerle. Totoro’ya ne oldu, kızlar onu tekrardan görebildi mi o noktalar meçhul. Aslında o boşlukları bizlerin doldurmasını bekliyor. Bana göre Totoro, bir müddet daha göründü ama sonra kızlar büyüdü ve görüntü kayboldu. Aynısı bizlere de olmadı mı? Büyüme telaşında hayali dostlarımızı bir başlarına bırakmadık mı?
Bazı şeyler zaman içerisinde değişirken bazı şeyler yerinde sayıyor. Totoro ise benim gözümde maalesef o değişmesini istemediğim şeyleri ifade ediyor. Filmin sonunda mutluluktan uçmam gerekirken bir hüzün bulutu çörekleniyor yüreğime. Yaşlandıkça yitip giden masumiyet mi, yoksa büyüdükçe kirlenen dünyamız mı beni üzen bilemiyorum.